Browse Category

Praksis - Page 4

Kızıl Fularlardan Sarı Yeleklere: Komünalist Gelenek

Yazar: Sixtine van Outryve1 Commercy, Fransa — Şubat 2019. Yerel aktivistlerden oluşan kalabalık alkış halinde. Az önce, organize ettikleri yerel yurttaş referandumunda, barakalarını korumak için yerel yönetime karşı mücadele etmeyi oy birliğiyle kararlaştırdılar. Baraka insan sıcaklığının, kardeşliğin, tartışmanın ve günlük yapılan meclislerde kolektif karar vermenin bir mekanı olarak Commercy’nin doğrudan demokrasi hareketinin köşetaşıydı. Belediye başkanı, bu tehditkar demokratik…

Yazının devamı

DEVRİM YARATMAK

MURRAY BOOKCHİN Ne oldu?… Ne olabilirdi?… Mayıs-Haziran başkaldırısının nasıl bir toplumsal devrime dönüşebileceğini soruyorsunuz.* Görüşlerimi olabildiğince net biçimde sunmaya çalışacağım. Söylediklerim sadece Fransa için değil, dünyanın diğer sanayi ülkeleri için de geçerlidir. Zira Fransa’da olanlar gelişmiş burjuva ülkelerdeki toplumsal devrimler için bir model olarak önerilebilir. ABD’de Fransa hakkında bu kadar az tartışma olması beni şaşırtıyor.…

Yazının devamı

ANARŞİZM VE İSPANYA DEVRİMİNDE İKTİDAR SORUNU

Murray Bookchin Çeviren: Ahmet Sezer – 2012 Bugün anarşizm radikal çevrelerde le mot du jour [her günkü sözcük] haline geldiğinde, anarşiye dayalı bir toplumla sosyal ekolojinin ilkelerine dayalı bir toplum arasındaki fark açıkça belirginleşir. Otantik anarşizm her şeyden önce bireysel kişiliğin tüm etik, siyasal ve toplumsal bağlardan özgürleşmesi arayışıdır. Fakat bunu yaparken tüm devrimcilerin toplumsal bir ayaklanma döneminde karşısına…

Yazının devamı

Sosyalizm gelince önsevişme kalkacak mıymış?

Ayşe Toksöz – 14 Şubat 2019 Cecilia, YouTube’dan Berlin Duvarı’nın yıkılışını gösteren videoları izlerken gözyaşlarını tutamıyor. Kendini Duvar’ın etrafına toplanan insanları, bu arada vals yapan bir kadını izlemeye o kadar kaptırmış ki, ağladığını bile ancak kızı iyi misin diye sorunca fark ediyor. Kızına üzüntüden değil, bu insanlar için duyduğu mutluluktan ağladığını açıklıyor: “… Çünkü çok…

Yazının devamı

Restorasyonculardan umut beklemek *

A. Halûk Ünal Sıkça tanık olup, işittiğimiz bu yaklaşım, kongre sonrasında çok daha sistematik ve açık bir biçimde dile getirilir oldu : önce sistemin “onarım ve tamiri.”Sol muhalefetteyken “iktidar olmaktan” hep söz etmiştir.  Ancak “yönetime ortak olmak” hedefi ise oldukça yeni. Demirtaş böyle yazıyor, HDP yönetimi böyle konuşuyor.  Sonuç olarak birbiriyle etkileşimli kavramlar, yeni bir…

Yazının devamı

Daha iyi bir gelecek için yeni bir yola ihtiyacımız var

Toplumsal süreclerin bileşkesi olan vektörler, sınıfların karşılıklı mücadelesinin bir sonucu olarak tanımlanır. Hep aynı yönde de ilerlemez. Bunun çarpıcı bir örneği Türkiye'nin 2002 deki bileşkesi ile bu günkü bileşkesi arasındaki farktır. 2002 bileşkesi AB standartlarına işaret ederken, 2021 bileşkesi neofaşizme işaret edebiliyor. Söz konusu bileşkelerin oluşmasının bir yönü, güç mücadelesinin öznelerinin toplumda ürettikleri politiko-kültürel hegemonya/rıza…

Yazının devamı

Paris Komünü, Lenin’in dansı ve Rojava komünleri

ALİ ÇİÇEK – Yeni Özgür Politika Stefan Zweig, tarihin akışını değiştiren ve böylece kendi başlarına tarih yazan anları, “insanlığın yıldızının parladığı anlar” diye tarif ediyordu. Paris Komünü’nün 1871’in ilkbaharındaki deneyimleri de demokratik ve eşitlikçi bir topluma giden yolun köşe taşlarından birine dönüştü. Marx’ın “gökyüzünü fethe çıkanlar” diyerek onurlandırdığı Paris komünarlarının deneyimleri, Ekim Devrimi pratiğinde de…

Yazının devamı

Konfederalizmin Anlamı*

Murray Bookchin Çok az argüman, yüz-yüze katılımcı demokrasi durumuna karşı çıkmak için bizim “kompleks bir toplumda” yaşadığımız iddasından daha etkili bir şekilde kullanılmıştır. Bize modern nüfus merkezlerinin taban düzeyinde doğrudan karar vermeye izin vermek için fazla büyük ve nüfusça yoğun olduğu söyleniyor. Ve ekonomimiz ticaretin ve üretimin karışıklıklarını çözmek için, muhtemelen, çok “küresel” dir. Günümüzün…

Yazının devamı

Mülteci miyiz, muhacir mi?*

A. Halûk Ünal Anadolu malûm, bir göçmenler ülkesi. Göçmenlik hepimizin genlerinde var. Sevgili Yılmaz Karakoyunlu, Anadolu’ya “3M ülkesi” derdi; mülteci, mübadil ve muhacir. “Ne mutlu türküm” ulusunun inşa edildiği “malzeme.” “Ne mutlu türküm” toplumunun sinizm ve gericiliğini “anlamaya” başlamak, dört yıl önce kendimi bir göçmen selinin ortasında mülteci olarak bulduğumda mümkün olacakmış. Neyse bu, başka…

Yazının devamı

Aydınlanma nedir?

Immanuel Kant

Immanuel Kant'ın az bilinen ama ünlü ve çok önemli bu metni bizim için de bu gün iki nedenle önemli. Birincisi, Marksist geleneğin Aydınlanma olarak adlandırılan dönemi ve süreci esas olarak burjuvaziye maletme -endüstri devrimi ile sınırlı görme- yanlışlığının kanıtlarından biridir. Deterministik ve indirgemeci - buna dogmatik bilimci de diyebiliriz- bakış etkisinde varılan bu yargı; 1200-1900…

Yazının devamı