Joe Biden’ın antisemitizm üzerine yaptığı son konuşma sizi yanıltmasın. Biden, Siyonizm’e verdiği desteği paylaşmadıkları sürece Yahudileri umursamıyor. Geri kalanımız devletin düşmanlarıyız.
Maura Finkelstein
6 Mayıs 2024’te ABD Başkanı Joe Biden, antisemitizm üzerine yaptığı bir konuşmada, “Yahudi toplumuna, bilmenizi isterim ki, incinmişliğinizi, korkunuzu, acınızı görüyorum. Sizi rahatlatmama izin verin. Başkanınız olarak yalnız değilsiniz. Siz buraya aitsiniz. Her zaman aittiniz ve her zaman ait olacaksınız.” Ben Yahudi bir Amerikalıyım ama Biden “Yahudi toplumuna” hitap ederken benimle konuşmuyordu. Biden “yalnız değilsiniz, buraya aitsiniz” derken bana güven vermiyordu. Ben Biden’ın hayal ettiği yekpare Yahudi cemaatinin bir parçası değilim ve Biden devam ederken bunu çok açık bir şekilde ifade etti: “Yahudi halkının güvenliğine, İsrail’in güvenliğine ve bağımsız bir Yahudi devleti olarak var olma hakkına olan bağlılığım sarsılmazdır.” Biden’a göre tek iyi Yahudiler Siyonistlerdir – İsrail’i ve onun yerleşimci sömürge projesini destekleyenler. Peki ya geri kalanımız? Yahudilik ve Siyonizm’in bir arada anılmasını reddeden biz Yahudiler? Bir daha asla diyen ve herkes için bir daha asla demek isteyen biz Yahudiler? Özgür bir Filistin ve İsrail’in işgaline son verilmesi çağrısında bulunan biz Yahudiler?
Ben anti-Siyonist bir Yahudiyim. Bu benim Yahudi kimliğimin özüdür. Pek çok kişi tarafından paylaşılan bu netlik, dünya çapında şeytanlaştırıldı. Bu durum, hükümetimizin İsrail’in Filistin’deki soykırımını finanse etmeye devam ettiği, Amerikan medya kuruluşlarının İsrail propagandasını yeniden ürettiği ve buna haber dediği, üniversite yöneticilerinin antisemitizm kisvesi altında tüm muhalefeti susturduğu Amerika Birleşik Devletleri’nde olduğundan daha belirgin değildir. Dikkat ederseniz, bu muhalefetin çoğu Siyonizm karşıtı Yahudilerden geliyor, ancak bu kimlik ve etik siyasi pozisyon, heterojen bir dini ve etnik grubu Siyonist bir monolit haline getirerek ırkçılığı, emperyalizmi ve yerleşimci sömürgeci şiddeti korumaya yatırım yapan iktidardakiler tarafından imkansız olarak çerçevelenmiştir.
Şu anda Biden gibi Siyonistler, benim gibi anti-Siyonist Yahudileri susturmak için antisemitizmi silah olarak kullanıyorlar. Biden yalnız değil. Ben Filistin hakkında dersler veren ve yazılar yazan kadrolu bir üniversite profesörüyüm. Bu çalışmam nedeniyle ölüm tehditleri, nefret dolu e-postalar ve öğrencilerden, meslektaşlarımdan ve mezunlardan kovulmam için çağrılar aldım. Bu saldırıların neredeyse tamamı, kendilerini Siyonist olarak tanımlayan ve beni bir tehdit olarak gören Yahudilerden geldi. Ocak 2024’te üniversitem bu baskıya boyun eğdi ve beni idari izne çıkardı. Sınıfımdan çıkarıldım, kampüse girmem yasaklandı ve üniversite e-posta hesabıma erişimim engellendi. Yakında işimi de kaybedebilirim. Tüm bunların nedeni, Siyonist öğrencilerin rahatının, on binlerce kişi katledilen, yüz binlerce kişi aç bırakılan ve milyonlarca kişi yerinden edilen Filistinlilerin hayatlarına tercih edilmesidir.
Biden gibi insanlar Yahudilere, ister Holokost’un mirası ister antisemitizm hayaleti olsun, tek gerçek kimliğimizin mağdur kimliği olduğunu söylüyor. Bu mağduriyet anlatısı İsrail’in Filistin’i işgalini ve Gazze’deki soykırımı desteklemektedir. Bu anlatı o kadar derindir ki, Siyonistler topraklarını işgal ettikleri ve soykırıma uğrattıkları Filistinliler tarafından mağdur edildiklerine kendilerini ikna etmişlerdir. Şu anda Başkan Biden ve birçok kongre lideri muhalefeti susturmak için antisemitizmi kullanmaktadır. Yahudilik ve Siyonizm’i birbirine karıştırarak antisemitizmi – çok gerçek bir nefret, önyargı ve şiddet biçimi – yeniden tanımlıyorlar. Bunun gerçekleşmesine izin veremeyiz. Bu sadece demokratik ideallerimizi baltalamakla kalmıyor, aynı zamanda Yahudi olmanın tek bir yolu olduğunu ilan ediyor ve diğer tüm Yahudileri ya imkansız ya da kendileri antisemitik kılıyor.
Şüpheciliğime rağmen, Biden’ın konuşmasının bende yankı uyandıran kısımları vardı. “Gerçek şu ki, insanların gerçeği bilmemesi riskiyle karşı karşıyayız” dedi. Haklı ama Holokost’a atıfta bulunarak değil. Şu anda, ister hükümetimizde, ister medyamızda, ister okullarımızda olsun, iktidardakilerin İsrail’in 1948’de başlayan ve günümüze kadar devam eden Filistinlilere yönelik soykırımını aktif bir şekilde inkar ettiklerini görüyoruz. Anti-Siyonistler bu proje için bir tehdittir. Buradaki riskler çok kritiktir. Hükümetimizin antisemitizmi Siyonizm karşıtlığını da kapsayacak şekilde yeniden tanımlamasına izin veremeyiz – bu durum Filistinlilerin ve pek çok Yahudi’nin doğası gereği antisemit olduğunu gösterir. Liderlerimizin Gazze’de bizim vergilerimizle ve bizim adımıza gerçekleştirilen gerçek soykırımı inkar etmelerine izin veremeyiz. ABD’deki bu söz savaşının çok gerçek sonuçları var – Gazze’deki herkesin hayatı.
Biden, ister Gazze’de ister ABD’de olsunlar, Filistinlileri umursamadığını açıkça ortaya koydu. Ancak, duruşuna rağmen, Biden Yahudileri de umursamıyor. Onun tek derdi işgal altındaki Filistin’de kendi beyaz üstünlükçü Siyonist projesini paylaşanlardan destek toplamak. Bu amaçla, Siyonist oldukları sürece Yahudiler çok yardımcı olabilirler. Geri kalanımız devletin düşmanlarıyız. Ama Siyonist olmaktansa düşman olmayı tercih ederim – en azından burada iyi bir arkadaşlığım var.
Kaynak : https://mondoweiss.net/2024/05/dont-be-fooled-biden-is-the-real-antisemite/
