admin

Avrupa mülteci hareketinin ‘Tom Amca’ları -2- Göçmenin Araftaki Sonsuz Yolcuğu

A. Halûk Ünal Birinci bölümde göçmenlerin “Tom Amcalaşmaları”nın izini sürmeye çalıştım. Bu bölümde de aynı izlekte devam etmeye çalışacağım. İkinci bölümün başlığını, insan evladının anlattığı bütün hikayelerin “anatomi kitabının” yazarı çok değerli Joseph Champel’den mülhem, “göçmenin araftaki (purgatory) sonsuz yolculuğu” olarak yazdım. Böyle deneme tarzında ve fragmantal bir metin yazmak insanın kolayca “yoldan sapmasına” çanak…

Yazının devamı

Avrupa mülteci hareketinin ‘Tom Amca’ları -1-

A. Halûk Ünal Son sözümü bu kez baştan söylemek iyi olabilir. Okuyucuya da kolaylık. Her göçmenin içinde iki “siyah” yaşar, biri Tom Amca, diğeri Malkolm X. Hangisini beslerseniz ruhunuzu o ele geçirir. Niye mi “siyah”? Çünkü artık, bütün göçmenler modern köleleriz. Bunu, şu ana kadar hiç düşünmemiş olanlardansanız, bu tartışmayı daha sonra, eni konu yapmak…

Yazının devamı

Allende’den Boric’e Şili deneyini hatırlamak

Ariel Dorfman* Çeviri : DeepL 4 Eylül 1973’te, muazzam bir Şilili kalabalığı -ben de onlardan biriydim- Salvador Allende’nin kuşatılmış hükümetine destek vermek için Santiago sokaklarına döküldü. Üç yıl önce üçlü bir yarışta oyların yüzde 36,6’sını alarak başkanlığı kazanmasından bu yana, ülke içinden ve dışından güçler, dünya tarihinde bir ilk olan, şiddet içermeyen, demokratik yollarla sosyalist…

Yazının devamı

6-7 Eylül 1955 yağması ve 1964 sürgünleri

Ayşe Hür 6-7 Eylül olaylarında Türk basınına göre 11 kişi ölmüştü. Yaralı sayısı resmi rakamlara göre 30, gayriresmi kaynaklara göre 300’dü. Sadece Balıklı Hastanesi’nde 60 kadın tecavüz nedeniyle tedavi görmüştü. Resmi rakamlara göre 5.300’ü aşkın, gayriresmi kaynaklara göre 7 bine yakın bina saldırıya uğramıştı. En büyük tahribat Beyoğlu’nda yaşanmıştı. Bunu Eminönü, Fatih, Şişli, Beşiktaş, Sarıyer,…

Yazının devamı

İttihat Terakki Cumhuriyeti, 6-7 Eylül pogromu

*Nevzat Onaran (Duvar) 1955’te Başbakan Adnan Menderes, 6-7 Eylül imhasından, yağmasından ve katliamından birinci derece sorumludur, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar da…  Yassıada yargılamalarında tutanağa geçen anlatımlar, o günün atmosferinde söylenmiştir, “Menderes ve Bayar suçlanmıştır” denip geçilebilir. Aslında, Yassıada’da da 6-7 Eylül’ün ‘ne tür faaliyet’ olduğunu bilerek ona göre yargılama yapıldı. Aksini düşünmek saflıktır. 1955’te soruşturma raporlarına…

Yazının devamı

Amerikalılar Üniversitenin Değerine Olan İnançlarını Kaybediyor.

Paul Tough On yıl kadar önce Amerikalılar yükseköğretime oldukça olumlu bakıyorlardı. 2010’ların başında yapılan kamuoyu yoklamalarının hepsi aynı hikayeyi anlatıyordu. Bir ankette üniversite mezunlarının yüzde 86’sı üniversitenin iyi bir yatırım olduğunu; bir diğerinde genç yetişkinlerin yüzde 74’ü üniversite eğitiminin “çok önemli” olduğunu; üçüncüsünde ise Amerikalıların yüzde 60’ı kolej ve üniversitelerin ülke üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu söyledi. Kendilerini Demokrat olarak…

Yazının devamı

Yapay Zeka ve Çalışmanın Belirsiz Geleceği

Bir süredir Yapay Zeka gündemlerimizde çok önemli bir yer tutmaya başladı. Örneğin bu çeviri bile #DeepL sayesinde bir kaç saniyede okunabilir ve anlaşılabilir bir metin haline gelebiliyor, artık. Elbette henüz, yolun çok başındayız ve benim gibi teknoloji "delisi" olanlar için bu tür gelişmeler "göz kamaştırıcı." Ama bir de madalyonun öbür yürü var! Aslında bu yıl…

Yazının devamı

Kurtuluş Savaşı masalının gölgesinde Pontos/Helen soykırımı

Tamer Çilingir Yıllarca ‘Kurtuluş Savaşı’ diye okullarda okutulan hikâyenin aslında ne olduğunu Mustafa Kemal 1933 yılında okuduğu ‘Nutuk’taki bu sözleri ile açıklıyor.Yunan taarruzunu durdurmaktan daha önemli başka bir şeyden söz ediyor. Aynı zamanda İngiliz askerleri İstanbul’da, İtalyan askerleri Antalya’da, Fransız askerleri Urfa ve Maraş’ta. Yunan ordusu da Afyon’a kadar elini kolunu sallaya sallaya gelmiş yani…

Yazının devamı

30 Ağustos Apartheid Zaferi

Tamer Çilingir İyd-i Milli (Milli bayram) 23 Temmuz 1909 tarihli, İttihat ve Terakki Cemiyetinin sözcüsü niteliğindeki Tanin gazetesinde İyd-i Milli (Milli bayram) terimi ilk defa kullanıldı. İlk İyd-i Milli 23 Temmuz 1909 tarihinde hem başkent İstanbul hem de imparatorluğun diğer şehirlerinde kutlandı. Şişli’deki Hürriyet Tepesi’nde düzenlenen ve Padişah V. Mehmet’in de katıldığı kutlamalarda, 31 Mart…

Yazının devamı

Cumhuriyet’in yüzüncü yılında Aleviler, şiddet ve hukuk…

Cumhuriyet ve Aleviler iki ayrı bedendir. Ortada Alevileri de içeren bir ‘civitas’ ve bir ‘res publica’ (cumhuriyet) yoktur. ‘Alevilere şiddet Cumhuriyet’e şiddettir’ bulmacasını artık çözmek gerekir. Orhan Gazi Ertekin* Aleviler 19. yüzyıla “kanı helal şeyh” diye çağrılarak başlamışlardı. 1826’da Kırşehir Mahkemesi’nde yargılanan Hacıbektaş postnişini Hamdullah Çelebi’ye “kanı helal şeyh” diye aşağılayarak seslenmeyi alışkanlık edinmişti hakimler.…

Yazının devamı
1 2 3 16