2016 yılında Chuck Schumer’in kendinden emin bir şekilde “Batı Pennsylvania’da kaybettiğimiz her mavi yakalı Demokrat için Philadelphia banliyölerinde iki ılımlı Cumhuriyetçi kazanacağız” dediğini hatırlıyor musunuz? Daha önce herhangi bir şüphe varsa da artık yok: Senatör Schumer hatalıydı.
Tüm işaretler Donald Trump’ın Kasım ayında işçi sınıfı arasında önemli bir ilerleme kaydettiğini gösteriyor. Şu anda AP VoteCast’ten elde edilen en iyi veriler, Demokratların üniversite eğitimi almamış seçmenler arasındaki payının 2020’de zaten düşük olan %47’den 2024’te %43’e düştüğünü gösteriyor. Bu arada Kamala Harris, üniversite eğitimli seçmenler arasında güçlü desteğini sürdürerek oylarının %56’sını aldı. İlginç bir şekilde, Harris’in kampanyasının kadın seçmenlere ulaşma konusundaki kayda değer çabaları göz önüne alındığında, veriler Harris’in üniversite eğitimli kadınlar arasındaki desteğinin aslında Joe Biden’a göre 4 puan düştüğünü, üniversite eğitimli erkeklerden aldığı desteğin ise Biden’dan sadece 1 puan daha düşük olduğunu gösteriyor. Üniversite eğitimli beyaz erkekler arasında, 2024’te Biden’a göre hafif bir iyileşme bile görüyoruz.
Eğitim yerine gelire bakarsak, değişim daha da önemli: Yılda 50.000 dolardan az kazanan seçmenler arasında Harris’e verilen destek, 2020’de Biden’a göre 6 puanlık bir düşüşle %48’e geriledi. Buna karşılık, yılda 100.000 dolardan fazla kazanan seçmenlerin desteği 2020 ve 2024 yılları arasında sadece çok küçük bir düşüş göstererek %54’ten %53’e gerilemiştir.
Demokratların işçi sınıfı (üniversite dışı) seçmenler arasındaki kayıpları demografik gruplar arasında eşit dağılmamıştır. Gerçekten de Harris, Biden’ın %37’sinden %34’e düşerek işçi sınıfı beyaz desteğinde küçük bir kayıp yaşasa da, beyaz olmayan işçi sınıfı seçmenler arasındaki desteği neredeyse üç kat azaldı. Biden, beyaz olmayan işçi sınıfı arasında %73’lük bir oy oranına sahipken, Harris %65 oy aldı. Bu elbette hala bir çoğunluktur, ancak beyaz olmayan seçmenlerin Trump’a verdiği desteğin bir şekilde bir sapma veya yuvarlama hatası olduğu fikrini çürütmektedir.
VoiceCast verileri Harris’in işçi sınıfı siyah veya Latin seçmenler arasındaki desteğine ilişkin tahminler sunmadığından, değişimi hangi grubun yönlendirdiğini bulmak için ilçe düzeyindeki ön sonuçları kullanmamız gerekiyor. Aşağıdaki grafik, farklı demografik grupların oranının giderek arttığı ilçelerde 2020 ve 2024 yılları arasında Demokrat başkan adayına verilen desteğin ortalama değişimini göstermektedir. Her bir ilçede hangi seçmenlerin oylarını Harris veya Trump için kullandığını bilmesek de, ilçelerdeki demografik değişikliklere dayanarak tahminlerde bulunabiliriz.
Aşağıdaki şekil, 2020 ve 2024 yılları arasında Demokratların oy oranındaki düşüşün, Latin kökenli seçmenlerin oranının yüksek olduğu ilçelerde çok daha belirgin olduğunu açıkça göstermektedir. Gerçekten de, Latinlerin nüfusun %75’ini ya da daha fazlasını oluşturduğu 50 ilçede Harris’in desteği Biden’ın 2020’deki oy oranına göre ortalama 8 puandan fazla düşmüştür. Bu düşüş, en az %85’i işçi sınıfı beyazlardan oluşan ilçelerde Trump’a doğru olan ortalama kaymadan dört kat, en az %90’ı işçi sınıfı veya en az %65’i siyah olan ilçelerdeki kaymadan ise iki buçuk kat daha büyük. Bu, Biden’a kıyasla Harris’e yönelik işçi sınıfı desteğindeki genel düşüşün büyük ölçüde işçi sınıfı Latinlerden kaynaklandığı anlamına geliyor.
İşçi sınıfı Latin seçmenlerin 2024’te Trump’a bu kadar güçlü bir şekilde yönelmesinin birçok nedeni olabilir, Biden’ın ekonomiyi ele alışına dair endişelerden Demokratların çalışanlara hizmet sunabileceğine dair güvenin genel olarak azalmasına ve hatta muhtemelen Trump’ın göçmenlik konusundaki görüşlerine katılmaya kadar uzanıyor.
2024 seçimlerinde beyaz olmayan işçi sınıfı seçmenler arasında gördüğümüz eğilimler tarihsel bir kırılma değildir. Bunun yerine, en azından 2012’ye kadar uzanan kalıpların bir devamını temsil ediyorlar: Demokratların işçi sınıfına mensup siyah seçmenler arasındaki desteği 2012 ile 2022 yılları arasında %93’ten %87’ye, işçi sınıfına mensup Latinler arasındaki desteği ise %68’den %62’ye düşmüştür.
Yukarıdaki grafikte gördüğümüz destek dalgalanmaları, bu eğilimlerin kaçınılmaz olmadığını gösteriyor, ancak Demokratların sadece işçi sınıfı beyazlarla değil, bir işçi sınıfı sorunu olduğunu inkar etmek zor. Eğer Demokratlar ve ilericiler aynaya bakmaz ve bir milyarder tarafından yönetilen bir partinin neden ABD işçi sınıfının partisi haline geldiği konusunda çok iyi düşünmezlerse, bir sonraki seçimde 2024’ün tekrarını görmemiz muhtemeldir.