admin

Dijital sendikanız: Canlı bir sendikal hareketin 2035 yılı fragmanı

Christina Colclough & Mirko Herberg Pandemiden kısa süre önce düzenlenen bir Uluslararası Çalışma Örgütü etkinliğinde, önemli bir konuşmacı sendikaların geleceğinin olmadığını söyledi. Sendikaların altın çağının geçtiğini, işçilerin bir araya gelmeye ihtiyaç duymayacaklarını, hatta böyle bir şeyi istemeyeceklerini iddia etti. Bu şüpheciliği alalım, geleceğe ışınlanalım ve soralım: Sendikaların geleceği dijital çağda ne olacak? Üyelerinin ihtiyaçlarına yanıt…

Yazının devamı

Her Ağacın Kurdu.. HDK/HDP – 7 –

Üzülerek söylemeliyim ki, bu yazı da başımıza gelenleri 2015 yılında öngörüyor. Bu noktada bana da "arkadaşlar HDK/HDP saflarındaki Apo'cular bu gidişi görmüyor muydu" sorusunu sorma hakkı doğuyor. Bookchin- Öcalan çizgisi bir ideoloji değil, bir dünya görüşüdür. Ama ne yazık ki bir kısım "Apocu" lar bunu bir ideolojiye, yani bir ezberler kümesine dönüştürmüş durumda. Ama asıl…

Yazının devamı

Her Ağacın Kurdu, HDK/HDP – 6

Tartışma serimizin bu yazısı, seçim sürecinde hem restorasyoncu muhalefetin (Mİ) hem de sosyalist muhalefetin (EÖİ) ortak, çarpıcı bir yanılgısıyla ilgili. Her iki kesimde de iktisatçıların büyük çoğunluğu yanıldı, küçük bir kesinmine ise kulak vermediğimiz ortaya çıktı. Yanılgılı ön görü ve analizler son derece yanlış bir stratejiye bütün muhalefetin sarılmasına neden oldu: boş tencere iktidar götürür!…

Yazının devamı

Her Ağacın Kurdu, HDK/HDP – 5

"HDP yeniden yapılanma süreci" tartışmaları için oluşturduğumuz yazı serisine bu kez Miheme Porgebol'un Yeni Özgür Politika için yaptığı bir söyleşiyle devam ediyoruz. Biz çok doyurucu bir söyleşi olduğunu düşündüğümüz için yayınlasak da, bir noktada kendi görüşümüzü de not düşmek istiyorum. "Türkiyelileşme" kavramı malumunuz çok tartışılıyor. Son bir ay içinde bir çok twitter space'de, bir kısım…

Yazının devamı

Her Ağacın Kurdu, HDK/HDP – 4

Bu yayını düzenli izleyenler, bu yazı serisinde üç eski(meyen) yazımdan sonra yeni güncel bir yazıyı bekliyor olabilir. Tahmin edersiniz ki, kolay ve hızlı yazanlardan biri olarak bu çok mümkündü. Ama bu yayının ruhu ve mantığı açısından bakarsanız, çok da önemli değil. Önemli olan HDK/HDP yeniden yapılanma süreci tartışmalarına bu seride gerçekten katkı sunulup, sunulmadığı. "İktibas…

Yazının devamı

Her Ağacın Kurdu HDK/HDP – 3

Serinin mantığı gereği, bu derginin dünya görüşü/perspektifi açısından referans değeri taşıyan üçüncü (eskimeyen) yazıyı yayınlıyorum. HDP iç tartışması bütün bir yaz sürecine yayılacağı için, yazılar da daha yavaş yayınlanacak. Dilerim okunur, paylaşılır, adresini (üçüncü yol ortak aklı) bulur. HDP'nin bizim gibi organik iletişim ağları içinde olmayanlar için bir mecrası olmadığı için, üç bin kilometre öteden…

Yazının devamı

Her Ağacın Kurdu, HDK/HDP – 2

Dün başladığımız bu eleştiri serisinin ilk yazısı, 2014 yılında HDK kuruluş aşamasında BDP/HDP yönetimlerine hitab eden bir açık mektuptu. Mektubu okuyanlar, Bookchin/Öcalan sosyalist paradigmasını benimseyen bir "türk"ün süreci nasıl algıladığını, hangi kaygılara sahip olduğunu, yoldaşlarını hangi noktalarda uyardığını görecek inancındayım. İkinci (eskimeyen) yazı olarak, 2019 yılında HDP'nin 1. Örgütlenme Konferansına Giffers mülteci kampından yolladığım açık…

Yazının devamı

Her Ağacın Kurdu ve HDK/HDP

HDK/HDP, %20-25 bandında, son yüz yılın tek bağımsız halkın öz gücüne yaslanan siyasi hareketi olabilecekken, kitlesel olarak, küçüle küçüle Kürt siyasi Hareketi'nin (KSH) Bakur sınırlarına kadar daraldı. "Türk" solundan beklediği çoğu katkıyı elde edemedi. "Türk Solu" da kendisine sunulan bu can suyunu değerlendiremeyip, kendi aşırı büzüşme ve toplumdan yalıtıklığıyla yüzleşiyor. "Kazanamazsak kaybattiririz" (yetmez ama evet)…

Yazının devamı

Sinyaller, Jestler, Kolektif Bedenler

Gabriele Stötzer 1984 yılında, Doğu Almanya’da bulunan yegâne kadın sanatçı topluluğu olan Künstlerinnengruppe Erfurt’u kurdu. Grup, çalışmalarında yeraltı ile devlet arasında ikili bir karşıtlık kurmak yerine, her ikisinde de mevcut olan patriyarkal tahakküm biçimlerini ele alan deneylere girişti. Sanatçı-akademisyen Elske Rosenfeld’in* Empowerment: Kunst und Feminismen [Güçlenme: Sanat ve Feminizmler](Berlin: bpb, 2022) isimli derleme kitapta yer alan ve…

Yazının devamı

AVRUPA’NIN DEMOKRATİKLEŞTİRİLMESİ İÇİN BİR MANİFESTO

crowd of people marching on a rally
Photo by Robin Erino on Pexels.com

DİEM25 Küresel rekabet gücü, göç ve terörizmle ilgili tüm endişelerine rağmen, sadece bir beklenti Avrupa’nın güçlerini gerçekten korkutuyor: Demokrasi! Demokrasi adına konuşuyorlar ama pratikte onu inkar etmek, şeytanlaştırmak ve bastırmak için. Demokrasinin enerjisini kırmak için onu benimsemeye, ondan kaçmaya, yozlaştırmaya, gizemleştirmeye, gasp etmeye ve manipüle etmeye çalışıyorlarve olasılıklarını durdurmak. Çünkü Avrupa halkları tarafından yönetilmek, demos…

Yazının devamı